top of page

POPÜLER YAZILAR

Katiller, Şeytanlar, Psikoloji: Korku Filmleri Kaça Ayrılır?

Kafaları gövdelerden ayıran korku filmlerini, bu sefer biz birbirinden ayıracağız.



Korku filmlerinin, sinemadan en uzak izleyici kitlesi için bile yerleşmiş formülleri vardır:

Ormanın ortasında kulübe, alkol ve seksten hiçbir şeyi umursamayan bir grup genç, gerilime sebep olan bir piyano melodisi, ani korkutmalara yönelik sahneler (jumpscare), gözlüklü ve şişman çocuk başta olmak üzere gençlerin teker teker yaratık/katil kötü karakter tarafından avlanması, en sona en efendi oğlanın/kızın kalması ve canını dişine takarak kurtulması, öldü sanılan kötü karakterin cesedinin ortadan gizemli bir şekilde kaybolması. Korku filmleri bundan ibaret, değil mi? Ha bir de şöyle bir formül var: Şehirden uzak yeni bir eve taşınmış mutlu bir aile, evdeki duvarlardan gelen garip sesler, tekinsiz bodrum katı/çatı katı, duvardaki haçların ters döndüğü ve işlerin çığrından çıktığı bir gece, bahçeye gömülü olan ceset, baba karakterin yüksek ihtimalle kendini feda ederek aileyi kurtarması. Tabi şu formül de vardı: Birbirini tanımadıkları halde aynı anda hiçbir şey hatırlamadan gözünü aynı odada açan, elleri kolları bağlı bir grup insan, o zamana kadarki yaşamlarında yaptıkları hataları düzeltmek için baş kötü karakter tarafından düzenlenen peşi sıra tehlikeli testler, ana karakterimiz hariç diğer tüm karakterlerin genellikle 7 ölümcül günaha göndermeli bir şekilde yine aynı hataları yaparak testlere geçemeyip ölmesi, ana karakterin büyük fedakarlıklarla ve aldığı dersle beraber testten kurtulması. Saymadığımız 1-2 formül daha var işte, ne bileyim, devlet tarafından geliştirilen gizli bir deneyin yanlış sonuçları, aniden giren Arapça seslerle kültür ve din sömüren Anadolu yerlisi cinler, Amerika'ya inen uzaylılar, ruh çağırma tahtasıyla tavla oynar gibi oynayan masum kız hakkında formüller gibi. Bir de bunların parodileri falan var. Asya korku sineması diye de bir şey var bir de... Korku filmlerini "tek tip ergen eğlencesi" diye değerlendirerek film yorumlamaya çalışırsanız, izlediğiniz tüm aksiyon filmlerinin su tabancası gibi mermi sıkarak Dünya'yı kurtaran tek bir adam olduğunu, tüm komedi filmlerinin en komik sahnelerinin bel altı esprileri olduğunu, tüm dram filmlerinin Hint dizilerinin Batılı tarzda rafine edilmiş versiyonu olduğunu, tüm sanat filmlerinin ise "nasıl olsa izleyenler bir anlam çıkartır" düşüncesiyle yapıldığını da sanat anlayışınızın temeli olarak oturtmanız gerekiyor. Tercih tabi ki sizin, ancak sitedeki birçok yazının size hitap etmeyeceğini söyleyerek, sizi büyük bir zaman kaybından kurtarmak da benim görevim bu durumda.

Korku filmlerinin formüllerini daha sağlam tabanlarla kategorize etmeden önce son bir şey daha söylemeliyim: İngilizce'de "abuse" diye bir kelime var. Türkçe karşılığı olarak "suistimal etmek" veya "kötüye kullanmak" kullanılır genelde, ama bunları kullandığımız alanlardan mıdır bilmem, "abuse" kelimesi her zaman durumu daha açıklayıcı gelir bana. Hollywood, sinema formüllerini "abuse" eder. Paranın ucunu gördü mü, bokunu çıkarana kadar emer, suyunu sıkar tüm fikirlerin. En sonunda geriye o güzelim fikirden, kupkuru bir posa kalır. Tüm film türleri bunu yaşadı, yaşamaya da devam ediyor. Sanat filmleri için de geçerli bu durum, "sanat filmi" ismini "abuse" eden, suistimal eden bir çok denyo gördük vaktiyle. Bu sebeple bir filme kişisel yorumlarımı yaparken ve puanlarken filmin kalitesinden ziyade, bana verdiği hisler üzerinden değerlendiriyorum. Örneğin, It'in 2017 yılında çıkan yeniden yapımı, genel korku filmi standartları (böyle bir standart da yok ama hadi neyse) göz önüne alındığında, kaliteli CGI ve iyi oyunculukları ile taş çatlasa o senaryoyla alabileceği puan 7-8 diyerek puanı sallayalım. Buna rağmen It benim 10 üzerine 10 verdiğim tek korku filmi, çünkü bir korku filminden benim isteyebileceğim her şeyi bana aktardı. Teknik bir açıdan değerlendirerek puan vermek, resmi bir kuruluşa iş yapmadığım için benim adıma hiçbir anlama sahip olmaz. Aynı şekilde Halloween serisinden Michael Myers benim favori korku filmi karakterim olmasına rağmen, 1978'de çıkan ve Myers'ın ilk gözüktüğü filme verdiğim puan 7/10, ki oldukça da sevilen bir filmdir. Kişisel görüşlerimi filmleri ve alt türleri incelerken oldukça katacağımı ve bunun oldukça doğal bir işlem olduğunu aktarabildiğime inananarak, kesin çizgiler olmadığı için yine kendi fikirlerime ve karakteristik özelliklerine göre ayırdığım korku filmlerinin alt türlerini incelemeye başlayalım.



1- Slasher Filmleri


Özellikle 70'lerin sonlarında gençliğin kazandığı hız, çılgın partiler, Rock ve Metal müziğin yükselişiyle beraber, o zamana kadarki gotik korku filmi öğelerini, yerini sert, duygusuz, hedefe kilitlenmiş bir şekilde üzerine yürüyen katillere bıraktı. Bana kalırsa "havalılık" ön plana çıktığı için, artık takma diş takan vampirler yerine korku filmi sektörü takıntılı katiller üzerine yoğunlaşmaya başladı. 1960 yılında Alfred Hitchcock'un Psycho'su çok sağlam bir temel oturttu kesinlikle, ama altın çağı 70'lerde başlayıp 80'lerin ortalarında doğru gidiyor. Alien yazımda da bahsettiğim gibi, Hollywood ipin ucunu görünce bokunu çıkarana kadar yeni filmler çekmeye devam ediyordu. Slasher filmleri de bundan nasibini hızlıca aldığı için 90'lara gelindiğinde bir dolu boktan senaryoya sahip, birbirinin karbon kopyası Slasher filmi vardı. Psycho haricinde en iyi ve en bilinen örnekleri kesinlikle Friday the 13th (1980), A Nightmare on Elm Street (1984), Halloween (1978), ve tabi ki benim her zaman için modern ve klasik korku filmleri ayrımını yaparken mihenk taşı olarak kullandığım korku filmi, Scream (1996).


Bu alt tür aslında direkt olarak "Katil" alt türü olarak geçebilir. Genel olarak Slasher bir alt tür olarak sayılsa da (Freddy, Jason, Michael Myers gibi heriflerin karakterleri teker teker avlaması), haricinde bu alt türe;

  • İtalyan usulü, cinayetleri çözmeye yönelik, gizemli ve erotik Giallo filmleri: Deep Red (1975), Dressed to Kill (1980)

  • kimliği belirsiz kişilerin eve baskın yaptığı Home Invasion filmleri: Purge (2013), You're Next (2011)

  • Amerika'nın genellikle güney eyaletlerinde bulunan, ruh hastası redneck ailelerin geleni geçeni biçtiği Hillbilly korku filmleri: Texas Chainsaw Massacre (1974), The Hills Have Eyes (1977)


gibi film türleri de dahil.


Şişman ve gözlüklü çocuğun ilk ölen kişi olması bu alt türden geliyor, evet. Evet devam filmi gelsin diye filmin sonunda katilin cesedi durduk yere kayboluyor. Evet.



2- Paranormal Korku Filmleri


İsminden anlaşılacağı üzere "normal-dışı" konuları içeren korku filmi alt türüdür. Hayalet, şeytan, in, cin, peri gibi bilumum materyal dışı, metafiziksel varlıklar masum karakterlerimizi bir oradan bir buradan dürter. Karakterler uzun süre bir şeyden şüphelenmeyince "eeeağh başlarım böyle işe" diyerek evi başlarına yıkar veya bizzat birinin içine girer ("possession" olarak adlandırılan ele geçirilme durumu.)


Genellikle "geldikleri gibi giderler" diyerek bir ritüel ile veya varlığı vücuttan çıkarmaya yönelik "exorcism" işlemiyle tamamlanır. Slasher filmlerden bile daha formülize olduğu halde, Uzak Doğu sineması sağolsun o kadar birbirinden farklı ve akılda kalıcı görseller gördük ki, modası Slasher'ın aksine hiçbir zaman geçmiyor. Uzak Doğu Paranormal Korku filmlerinden Ju-On: The Grudge (2002), Ring (1998) ve The Wailing (2016), Hollywood'dan ise The Conjuring (2013), Insidious (2010) meşhur örneklerden.



3- Psikolojik Korku


Korku filmlerinin en geniş dalı olduğu gibi, birçok film izleyicisinin de en sevdiği korku filmi türü. Psikolojiye dayalı olması sebebiyle sırtını korkudan ziyade gerilim türüne daha çok dayasa da, gerek paranormal korku filmlerinden, gerek slasher korku filmlerinden çok iz taşıyan bir tür aynı zamanda. Korku filmleri arasında nispeten daha güncel bir tür. 90'lardaki bok ötesi korku filmlerinden sonra psikolojik korku filmleri ile korku filmi piyayası sürdürülüyor yaklaşık 10 sene boyunca. Günümüzde ise hemen hemen her korku filmi dalında izleri görülüyor artık, belli başlı örnekleri haricinde spesifik bir alt tür olmaktan çıkmış durumda. Amnezi, şizofreni, delirme, kapalı kalma, psikolojik test gibi konular çok fazla işleniyor, ama tabi psikolojinin sınırlarıyla paralel olduğu için çok daha yaratıcı konular da görebiliyoruz.


Open Grave (2013), Get Out (2017), Midsommar (2019), The Lighthouse (2019), Saw (2004) güzel örnekler.



4- Found-Footage


"1999 yılında 35.000 dolara çekilen, 248.6 milyon dolar kazandıran Blair Witch Project ve onun açtığı yolda ilerleyen Paranormal Activity (2007)" diyerek bu alt türü atlamayı çok isterdim. Kesinlikle sevmesem de, yaptığı PR taktikleri ve yarattığı yeni tarz ile hakkını vermem gerekiyor Blair Witch Project'in. Paranormal Activity serisi ise çok daha güzel bir tabana oturttu bana kalırsa, suyunu sıksa da en azından ilk 2-3 film kendisini gayet güzel izletti. Türün formülü konusunda anlatılacak pek bir şey yok. Bir yere yerleştirilmiş veya karakterin elindeki bir kameranın kayıtlarından izliyoruz tüm olayları. İnsanların göz aldanmasına oldukça yatan bir alt tür olduğu için, dakikalarca hiçbir şey olmayan bir odayı gece görüş kamerasından izlerken insanın yanındakini dürtüp "aha çarşaf kıpraştı" diyesi geliyor. As Above So Below (2014), REC (2007) ve The Possession of Michael King (2014) bence türün en iyi örnekleri.



5- Gore


"Splatter Film" olarak da adlandırılan alt tür tamamiyle kan ve parçalanmaya dayanıyor. Normal korku filmi izleyicileri için mide bulandırmayacak örnek görsel bulmakta ne kadar zorlandığımı, Human Centipede 3'ün (2015) bir sahnesini koyduğumdan anlayabilirsiniz.


Şaşırtıcı bir şekilde oldukça eski bir gelenek aslında gore filmleri. Vahşet kelimesiyle bağlantılı her yola çıkıyor Türkçe karşılığında Gore. 1960'lardaki erotik filmlerdeki korku ve çıplaklık öğelerinin en ekstrem hali denilebilir, ilk örnekleri de yine 1960'ların ortalarından itibaren görülüyor. Uzak Doğu sinemasının da yangına körükle gitmesiyle işler iyice çirkinleşiyor.


Gore filmler 2000-2010 sonrasında Uzak Doğu haricinde oldukça nadir kaldı, malum artık çok daha alıngan ve şiddet karşıtı bir toplumda yaşıyoruz :D Gore da Torture, Revenge (I Spit on Your Grave (1978) gibi intikam hikayeleri) gibi birkaç alt dala sahip. "Disturbing" olarak tanıtılan "rahatsız edici" filmlerin çoğunluğu da yine Gore kategorisi altında sayılıyor, örneğin A Serbian Film (2010). Tokyo Gore Police (2008), Cannibal Holocaust (1980), Hostel (2005), Saw (2003) gibi sağlam ve oldukça meşhur örneklere sahip Gore filmleri. Hele Cannibal Holocaust. Of. Çok meraklıysanız, Cannibal Holocaust'un meşhur kaplumbağa sahnesiyle alakalı bir araştırma yapın. İleride midem kaldırırsa ben de yaparım.




6- Monster Horror


Zombi, kurtadam, vampir, dev yaratık, uzaylı, gözü dönmüş hayvan, virüs, börtü böcek gibi tüm mahlukatların yarattığı sorunlar, Monster Horror adı altında geçiyor. Gotik edebiyatın Frankenstein ve Dracula gibi 2 tane süper gücü olduğu için, ilk görülen korku filmi örnekleri de (düşük bütçeler sebebiyle senaryo yazımında çok yaratıcı olamamanın etkisi) Monster Horror oluyor.

Slasher'da olduğu gibi, olay yaratığın tasarımına dayalı olduğu için oldukça uzun ömürlü bir alt tür, ancak ekstradan Slasher'ın yaşadığı, modasının geçmesine sebep olan ana kusuru kapatabilecek bir avantaja sahip: Slasher filmlerinde gördüğümüz karakterler sadece öldürmek peşinde koşan ve duygusal derinliğe sahip olmayan karakterlerken, yaratıklar tasarlanırken çok daha yaratıcı davranılabiliyor, yaratık duygu ve düşüncelere sahip olup bunları çok daha açık bir şekilde gösterebiliyor (hatta bu durum bazen bayıcı şekilde kör göze parmak oluyor). En en rahat verilebilecek ve en güncel örnek olarak, tabi ki Godzilla ve King Kong.


Jaws (1975), Alien (1979), Frankenstein (1931), Jurassic Park (1993), The Mummy (1932)'den başla, günümüz Resident Evil oyunlarına kadar gelen bir kültür aslında "yaratık" fikri.



7- Body Horror


Vakti zamanında bir David Cronenberg varmış, var olsun.


Frankenstein'ın ilk kurşunu attığı bozulma, çirkinleşme (disfigürasyon dememek için çaba sarf ediyorum) fikrini Cronenberg adındaki ruh hastası çıtayı kıracak şekilde yükseltiyor. Fazla söze gerek yok. Gore desen var, Monster Horror desen var, Psikolojik Korku desen var.


Sevmeseniz bile sadece görmeniz için The Fly (1986) ve Videodrome (1983) izleyin. Aşırı hor görülür, ben de naz çekmek adına "ıyy" falan derim, ama David Lynch'in Eraserhead'i (1977), John Carpenter'ın The Thing'i (1982) gibi örneklere sahip bir tür.



8- Korku-Komedi


Gore ve Body Horror'a kabullenmesi zor desem de, herhalde Korku-Komedi kadar itici bir iş üretmenin daha kolay olduğu başka bir film türü yoktur. Hepimiz Scary Movie (2000) serisini izledik. Dalga geçilen filmleri izlememiş olsak bile güldük eğlendik. Hem bu kadar sevilen, hem de bu kadar nefret edilen başka bir seri, başka bir film tanımıyorum. Nihai amacı iyi-kötü demeden hazırlandığı süre içerisinde popüler olan korku filmlerinin parodisini yapmak olan bir seriden bahsediyoruz. 8 senedir çıkmamış olması gerçekten şaşırtıcı. Kabul etmek istemiyorum ama çok özledim, keşke yeni filmi gelse. Yapım şirketinin sahibi 23 senelik hapse mahkum edilen Harvey Weinstein olması asıl korkunç film bence.


Shaun of the Dead (2004) ve Zombieland (2009) haricinde beğendiğim korku-komediler çok çok nadir. Katil bebe Chucky'nin anavatanı Child's Play (1988) serisi de Chucky'nin tipi ve karakteri yüzünden korku-komedi olarak değiştirildi özellikle ilk filmden sonra. Doğal olarak da felaket kötü filmler gördük güzelim filmin ardından.




Alt türlerin genel bir tanımını yaptığımıza göre, bir dahaki sefer işin daha derinlerine ineceğiz. Korkak kalın, hoşçakalın.



SON YAZILAR

bottom of page