Moda Ahlaksızlığı
Bir eleştiri oluşturabilmek için eleştirilen konseptin kişide bulunmaması gerekir.
Tüm hayatını sağ kolun arkana kelepçeli şekilde yaşarsan bunu sorgulama ihtimalin azalır. Oysa kelepçesiz doğmuş kişi mastürbasyonu ve alkış tutmayı keşfedecek ve etrafındaki toplumun ahmaklığına ışık ya da alkış tutabilecektir.
Ahlak eleştirisi yapabilmek için ahlaksız olmak şarttır. Kişiliğinde bir nebze dahi ahlak kırıntısı kalmış kişilerce yapılan eleştirilerde yetersizlik olması kaçınılmazdır. Toplumsal baskılardan kaçtığını iddia ederek bunu eleştiren çoğu kişide gözlemlenebileceği üzere bilinçaltına işlenmiş olan ahlak ve etik zırvalarının dışavurumunun bilinçsiz ve kontrolsüz biçimde gerçekleştiği gözlemlenebilir.
Açık fikirli olmak ve olduğunu iddia etmek sıkça karıştırılır. Dikkatlice cümlelerini seçen çoğu ‘’entelektüel’’ mülkiyetçi sevgiden sıyrılamamış, beyaz atletli birer ahlak bekçisi olmaktan yalnızca bir deneyim uzaktadır.
Estetik kaygıların gerçek düşünce ve inanışların yerini tuttuğu bir toplum yapısında yaşamak ne yazık ki bu durumu oldukça etkiliyor. Tutucu kesimin ekstrem örneklerini görüp bundan tiksinen çoğu ‘’moda entelektüeli’’ ya da ‘’moda inananı’’ kendini toplumsal normların dışarısında gibi lanse etmeye özen gösteriyor. Oysa mastürbasyonu kendilerince keşfetmiş olsalar görecekler ki, egolarını sıvazlıyor ve bunu teşhirci biçimde yapıyorlar. Cinsel fanteziler cinsellikle sınırlı kalmalı, cinselliğin tabu görüldüğü (ama aksinin iddia edildiği) durumlarda açığa çıkmamalıdır.
Kimse rızasız biçimde buna maruz kalmak durumunda değildir, moda takibi için yapılan ahlak eleştirisi mental tecavüzden öteye gidememektedir. Bunun neden yanlış olduğunu açıklamama gerek olmadığını umuyorum.